İNGİLİZCE DEHŞETİ
Hasan Akçay'ın Turco / British aksanlı İngilizce dersleri kabusumdu; zaten oldum olası erkeklerden hazetmem.. Belki de odur nedeni. Kasıldıkçı kasılırdım ve hiçbir şey anlamazdım.
Edith Oyhon vardı; Barış Gönüllüsü. Sonradan Barış Gönüllüsü'nün ne olduğunu öğrenmiştim. Onu severdim. Yaşlı, tonton Amerikalı bir hocamızdı. İlk İngilizce metni onun dersinde anlamıştım.
Belki Hasan Akçay ile Şahi Vedat biraz daha sıcak olsalardı, iyi olurdu sanki. Daha iyi ve kolay öğrenirdim. Sonraları anlamam için anlatana ilgi duymam gerektiğini öğrendim zira. Hala da öyledir ya...
İngilizce ders kitabı dizisinin adını hatırlamıyorum. Readers Digest boyunda, numaralı kitaplardı. Günlerden bir gün o kitapta keman çalan bir çocukla ilgili metni okudum ve anladım. Ne büyük başarıydı.
Sonra ikmale kaldım tabii. Seri ikmallerin ilki Hazırlık'dakiydi.
Şimdi kızım İngilizce için debelenirken, 'Sen benden iyisin, ben senden 4 yaş sonra İngilizce öğrenmeye başlamıştım' deyince bir kuvvet asılıyor derse.
Yorumlar
Biz buraya ilk geldigimizde oglum Bati da tek kelime Ingilizce bilmiyordu. Her gun okul donusu bugun ne yaptiniz diye sorardim o da glu glu bir seyler konustular ben anlamadim derdi. Her halde bizim halimiz de boyleydi.
Ne kadar sacma aslinda, bir halt anlamadigimiz belli. Sozluye kaldirip 1 vermek ne kazandiriyor o ogrenciye, eger hocanin amaci ve gorevi ogretmek ise? Kendi basarisizliginin intikamini niye benden aliyordu acaba..
Hic bir zaman sevmedim Pesen Hanimi. Simdi geriye bakinca, psikolojik sorunlari oldugunu tahmin ediyorum..
Hatırlamadığın kitap dizisinin idi English This Way idi. Ben Hazırlık sınıfını okuduğum Samsun Maariften elimde ablamların (tam dört kardeş Kolejliydik, Daltonlar!) English 900 leriyle gelmiştim ve bu kitap farklılığına bozulmuştum biraz...
Sevgiler,
A.